IMDb puanı düşük olduğu için gözden kaçan harika komedi filmleri!
IMDb puanlamasında pek bir sanatsal iddiası olmayan ve derinlik kaygısı gütmeyen ancak tam gaz güldüren komedi filmlerinin puanı düşük olduğu için dikkate alınmayabiliyor. Onlardan bazılarını aktarıyoruz.
imdb puanı 7.0’ın altında olan muhteşem filmlerin içinde salaklık, slapstik tipi iyi komedi filmleri de bulunuyor.
imdb’ye bakarak film izleyenler dramalara boğulurlar. yüksek puanlı filmleri tercih ederek komedi izlemek istediğinizde ise: forest gump gibi, truman show gibi, the big lebowski gibi, la vita e bella gibi, amelie gibi komedi filmleri ama daha çok drama ağırlıklı komedi filmleri arasında sıkışıp kalırsınız… sinema tarihinin en önemli komedi filmleri olarak şu beş filme baktığımızda en çok güldüğümüz değil ağladığımız sahneleri hatırlarız maalesef.
slapstik, sulu, stupidi (salaklık temelli) komedilerin çoğu bu baraja takıldığı için bu türün en iyi örneklerini 6.0 ile 7.0 arasında görebilir ve izleyebilirsiniz.
İşte puanı düşük ama iyi olan komedi filmleri
pain and gain (2013) / imdb: 6.4
2013 yılının en iyi kara komedisidir. aptallığın nirvanada dolaştığı film sık sık
“bu olaylar inanılmaz derecede gerçektir” vurgusu yapılmakta ve bu seyirciyi çok daha fazla gülmesine neden olmaktadır. bu film 7.0’ın altında olduğu için izlememek büyük kayıptır.
benzer bir aksiyon komedi: yedek polisler (the other guys) / imdb: 6.6
due date (2010) / imdb: 6.5
2010 yılında bundan daha komik film var mıydı?
2010’un en iyi filmlerini listelediğim liste için bkz: http://kilavuzkarga.blogspot.com.tr/…n iyi filmleri
barefoot in the park (1967) / imdb: 7.0
bir broadway komedisidir ve inanın bana bazı sahneler gülme krizine sokar insanı. bu tür fars ve vodvil tadında filmler çok komiktir, aslında onların çoğu da 7’nin altındadır.
caccia alla volpe (1966) / imdb: 6.5
sinema tarihinin birçok komedi filmlerinin başyapıtı fars ve vodvil tadında filmlerin arasına gizlenir. hep trajedi çekmiş vittorio de sica üstadın neredeyse tek komedi filmi, üstelik peter sellers’in de döktürdüğü caccia alla volpe (1966) filmi mesela… festivallerin yönetmeni filmin sonunda festival filmlerine bir laf gömer mahkeme salonunda, delirirsiniz gülmekten…
punch line (1988) / imdb: 5.7
sinema tarihinin bence en iyi erotik esprisi bu filmde yapılmıştır… adem ile havva ilk karşılaştıklarında, adem havva’ya bağırmış: “daha fazla yaklaşma! bunun ne kadar uzayacağını bilmiyorum!”
analyze this (1999) / imdb: 6.7
analyze this (anlat bakalım) filminden psikiyatrist billy crystal (dr. ben sobel) ile mafya babası
robert de niro (paul vitti)’nin dialogu bizi yarar:
ben: anlamıyorum, neden bi metresin var ki?
vitti: karımla yapamadığım bazı şeyleri onunla yapıyorum…
ben: bunları neden karınla yapamıyorsun ki?
vitti: saçmalama! karım o ağzıyla her gece çocuklarımı öpüyor…
the last boy scout (1991) / imdb: 7.0
bruce willis’in adamı kırıp geçiren aksiyon filmi. birçok komik bruce willis filmi 7.0’ın altında kalmış diyebiliriz. sadece bruce amca mı?
tango & cash (1989) / imdb: 6.4
stallone’nin en komik aksiyon komedisi de bu listeye girer… izlemeyeniniz var mı? 5’ten fazla izleyenler el kaldırsın!
twins (1988) / imdb: 6.1
danny de vito’nun “ne! ben genetik bir artık mıyım?” repliği yeter be… (mahallede arkadaşlar arasında bu filmden en çok bu espriyi anlatıp anlatıp gülmüştük.)
bill & teds excellent adventure (1989) / imdb: 7.0
ileride aksiyon filmleri ile unutulmazlar arasına girecek keanu reeves’in şöhret olduğu komedi filmi.
ace ventura (1994) / imdb: 6.4
jim carrey’nin ilk dönem filmleri… ben eh yuh artık demiştim mesela bunun bu kadar düşük puanda olduğunu görünce. tabi tepki oyları da topladığı için komedi sevmeyenlerden, birçok iyi komedisi hep diplerdedir plastik suratın…
yes man (2008) / imdb: 6.8
liar liar (1997) / imdb: 6.9
me, myself & irene (2000) / imdb: 6.6
hadi bunların hiç birine hiç gülmedim dedin buna gülmeden geçebilir misin…
fun with dick and jane (2005) / imdb: 6.2
o kadar komik olmasa da iyidir.
steve martin’in birçok başyapıtını ıskalarsınız
yani ben steve martin filmlerine çok gülerim. bowfinger filminde birkaç sahne insanı kahkaha krizine sokabilir. birkaç dost bu filmi izlerken eddie murphy’nin karşıdan karşıya geçtiği “figüranlar da çok iyiymiş” lafından sonra filmi durdurmuş dakikalarca gülmüştük.
tree amigos hele, süper bir komedidir. ekip de çok sağlamdır bu fimde üstelik. (imdb: 6.4) pembe panter’leri komik olsa da bir takım peter sellers hayranlarının boykotuna uğramıştır bence.
iyi polis – kötü polis sahnesine gülmeyenin mizah duygusundan şüphe ederim
l.a. story de baş yapıtlarından biridir steve martin’in. sinema tarihinde en azından farklığı ile bir başyapıt olarak algılanması gereken çok sevdiğim filmidir: dead men don’t wear plaid isimli filmi üstadın. yahu en azından kadın oyları ile coşması gereken bi father of the bride (1991) var…
a cock and bull story (2005) / imdb: 6.7
birtakım festival komedi baş yapıtları da imdb’de yukarılarda göremezsiniz. bu da bunlardan biri. (2006 istanbul film festivali en iyi film ödülü.) film, tristram shandy’nin romanını kendi mizahına yakın bir üslupla uyarlıyor… tıpkı man on the moon filminin başında filmi özetler gibi bir andy kaufman mizahı olduğu gibi… filmin iç içe iki film olması bana oyunun oyunu’nu anımsattı… ama filmin bütünü daha çok adaptation filmine benziyor. anlatıcının olması ve yabancılaştırma efektinin çok olması baabında bir epik film denilebilir. ama postmodernizmin temel edebi eseri olarak görüldüğünden kelle sanırsam filmi de postmodern olarak adlandırmayı yeğ tutmuşlar…
forget paris (1995) / imdb: 6.5
hele romantik komedi fimlerinde imdb listelerinde iyice diplere doğru yol alır. “harry sally ile tanışınca” dışında benim için “en iyi romantik komedi filmi” adayı şudur: forget paris… şu an bu filmden on espriyi ezberimden sayabilirim. bir romantik komedi başyapıtıdır. bir gag başyapıtıdır. bir diyalog başyapıtıdır. forget paris diyorum… ya şu filmde gözünden yaş gelinceye kadar gülmeyenin tek açıklaması vardır: “depresyon.”
the money pit (1986) / imdb: 6.4
ben arkadaşımla tekrar izlediğimde cam sehpasını ortadan ikiye bölüyordum. bir evin çileden çıkardığı çift. iki sekans vardır:
1. mutfakta ışığın yanması ile başlayan kazalar zinciri
2. ayna dolabını açınca kadının doğum kontrol haplarını veren işçi ve suyun gelmesi ile başlayan sekans.
üst üste gaglar içerir. tom hanks’in küçücük bir çocuk heykelin pipisinden doldurduğu kovalarla yıkanmak isterken tabanın çökmesi, ya da şömineye atılan bir odun ile tüm bacanın çökmesi seyirciyi krize sokar.
date night (2010) / imdb: 6.3
çift palyaçolu filmler… yanlış anlaşılmalar komedyası.
50 first dates (2004) / imdb: 6.8
bu dünyadaki ikinci büyük penis esprisi!
city slickers (1991) / imdb: 6.8
billy crystal konusunu çoktan açmıştık. bir romantik komedi başyapıtı forget paris ve çok iyi düşünülmüş psikiyatrist – italyan mafya babası komedisi analyze this yukarıda bahsettiğimiz filmleri üstadın. billy crystal’da steve martin gibi çok güldüren ama raiting alamayan bir oyuncu- senarist- komedyen. city slickers güzel bir filmdir ve ikincisi de çekilmiştir. diyaloglar içinde zekice espriler vardır. zaten billy crystal’ın olayı da budur: zekice espriler ve gülümseten hikayeler…
throw momma from the train (1987) / imdb: 6.3
billy crystal, anne ramsey… kötü anne rolünde harikalar yaratmış ve hem oscar’a aday olmuş hem de bu rolüyle bir başka ödülü de almayı bilmiş. film bir melez film. iki senaryo harmanlanmış ama senarist harika bir şey ortaya çıkarmayı başarmış.
birincisi: çapraz cinayet fikrinin alındığı strangers on a train (1951).
ikincisi: karısını öldürmemesine rağmen öldürmüş pozisyonuna düşen bir sanatçı temasının kullanıldığı how to murder your wife (1965).
film senarist olmak isteyenler için “adaptation” kadar epik ve harika bir senaryosu var. hikayeniz denizcilik üzerne ise o şey dediğiniz terimleri bilmeniz gerekiyor. eğer hiç denizcilik tecrübeniz yoksa böyle bir hikaye yazmamalısınız. yatmak istediğim yüz kadın diye bir hikaye olamaz… bu saçma sapan bir şey! bak hikayenin iki kişi arasında geçiyor ve birisi daha hikayenin başında ölüyor. katili bulmak çok zor değil. şapkalı adam diğer şapkalı adamı öldürmüş, çok belli. üstelik ikisinin de adı george, daha yaratıcı olmalısın. sinema tarihinin en iyi hikayelerinden birini gizler annemi trenden nasıl atarım filmi.
sana para koleksiyonumu gösterebilir miyim? halıyı kaldırır: bak, bu benim para koleksiyonum. (iki tane bir dolar 3 tane 25 sent. paraların anlamları olduğu için sakladığını, böyle bir para koleksiyonu olduğunu öğrenince acayip duygulanıyorsun.)
the hitchhiker’s guide to the galaxy (2005) / imdb: 6.8
zaz komedi filmleri ve absürt sinema… bir dönem sinemada coştuğumuz zaz filmlerinin de hiçbiri neredeyse 7.0 üzeri puana sahip değildir. hatta bu türe benzer diğer absürt komediler de: the hitchhiker’s guide to the galaxy diyip susmak lazım ya neyse… bu film bir başyapıt!
airplane ii the sequel (1982) / imdb: 6.2
ay üssündeki sahne sandalyeden düşürür.
rat race (2001) / imdb: 6.4
ben bu filmleri yüz kere izlesem deli gülüyorum ya. tüm komedyenlerin bir filmde toplandığı, tim burton’ın batman’leri gibi şöhret dolu bir film rart race. bunlar bizi sinemada en çok güldüren filmler. komedi efsaneleri resmen.
tanrılar çıldırmış olmalı serisi (1980-1989) / imdb: 7.3-6.9
hele hele ikincisinin 7.0’ın aldığını görerek şok oluyor insan.
cool runnings (1993) / imdb: 7.0
gene bir afrika komedisi diyebileceğimiz bu film de imdb puanı ile ağımıza takılmış gayet eğlenceli bir filmdir. “eğer kafanın ortasında bir çizgi çizersem kafam kıçıma benzer” esprisi ve olimpiyat başvurusunda ülke olarak jamaika denildiğindeki suratlar görmeye değerdir. üstelik olay gerçek bir hikayeye dayanmaktadır.
woody allen’ın gerçekten gülünen filmleri de pek izlenmez. işte bazıları:
small time crooks (2000) / imdb: 6.7
hollywood ending (2002) / imdb: 6.6
new york stories (1989) / imdb: 6.4
woody babanın burada bulutlar üzerinden şehre konuşan annesi hikayesi kaç tane reklamda kullanıldı… deli komiktir o hikaye…
idiocracy (2006) / imdb: 6.4
filmin konusu: zeki çiftler çocuk yapmanın sorumluluğunu almıyorlar ve böylece aptallar daha çok ürüyor. zeka’nın ırsi olduğunu varsayan senaristimiz git gide iq’nun düşmesini 500 yıl sonra idiotlarla dolu bir dünya olmasını kurgulamış. bir askeri üste deney yapan bilim adamları ilk deneyde bir aptalı kullanıyorlar. lakin o kardeş gelecekte bir süper zeka oluyor. hastane sahnesi filmin zirvesi. hastane yazısını bir ilkokul çocuğu gibi sığdıramayan mimarlar yana doğru kaydırarak bir çözüm üretmişler. çok güldüm. o hastanenin penceresinden dışarı baktığındaki manzara ise şu: filmin kalanı berbat… buraya kadar izlenebilecek komiklikte. gelecekte aptalların olması dünyayı sadece şiddet ve her şeye gülmeye yöneltmiş. bu da aristoyu doğrular bir şey.
mr. bean’ler de uçar maalesef
bean (1997) / imdb: 6.5
mr. bean’s holiday (2007) / imdb: 6.4
ben şu filmin otostop sahnesini sinema tarihinin komik sahneleri listesine sokarım.
patch adams (1998) / imdb: 6.8
birçok drama ağırlıklı komedi sırf komik olduğu için ıskalanır. robin williams’ın birçok komedisi de 7.0 altında, mesela ben man of the year (2006) filmini de severim adamın…
white men can’t jump (1992) / imdb: 6.8
dick tracy (1990) / imdb: 6.1
bu film de fena değildir.
mr. & mrs. smith (2005) / imdb: 6.5
aksiyon romantik komedi dalında bir avangart yapım.
seriye bağladığında berbat hale gelmiş birtakım yapımların ilk filmleri de çok komiktir
police academy (1984)
amerikan pastası
scary movie (2000)
diğer aklıma gelenler
anger management
space jam (1996)
seinfeld hayranları için bee movie (2007)
starsky & hutch (2004) bu filmin hapishane sahnesine deli yarılmıştım.
we’re no angels (1989)