Elon Musk, İnsan Beynini Bilgisayar Gibi Kullanılması Sağlayan Neuralink’i Tanıttı.
Adını daha oldukca kurucusu olduğu SpaceX ve Tesla şirketleri ile duyduğumuz Elon Musk, azca ilkin bir öteki firması Neuralink’in beyin-bilgisayar arayüzünü tanıttı. Musk ve kadrosu, abartısız bir biçimde insanlık evveliyatına damga vurdu ve yeni bir dönemin başlangıç fitilini yaktı.
SpaceX’in tekrar kullanılan roketleri ve Mars projesi, Telsa’nın otomotiv devrimi yaratan elektrikli ve otonom sürüş sistemleri ve şimdi de insan beynini bilgisayara bağlayan Neuralink… Elon Musk’ın kurucusu olduğu bir firma daha, teknoloji ve insanlık tarihinin kırılma anlarından birisini gerçekleştirdi. Musk’ın gerçekleştirdiği sunumda bir insan beyni bilgisayara bağlandı.
Her ne kadar insan beynini bilgisayara bağlamak suretiyle senelerdir emek harcamalar yapılsa da Neuralink, bütün bu birikimi somutlaştıran ve ticari forma getiren ilk firma oldu. Bir başka deyişle Neuralink’in geliştirdiği teknoloji yardımıyla beyin bilgisayar arayüzleri tıpkı parlak zeka telefonlar şeklinde yaygın teknolojiler arasına girebilecek. Bir işitme aletine benzer bir forma haiz olan laf mevzusu aygıt, geleceğin teknolojilerine doğrultu verebilecek.
Neuralink beyin-bilgisayar arayüzünün öne çıkan özellikleri:
- Sadece 23 mm çapa ve 8 mm kalınlığa haiz,
- Bataryası 1 gün süresince yetecek,
- Her bir cihazda 1024 elektrot var (mevcud teknolojilerden daha yüksek hız vadediyor),
- Elektrotların beyne ulaşan kabloları saç tellerinden ince,
- Sıcaklık, tazyik şeklinde verileri ölçebiliyor,
- Bluetooth ile çalışıyor,
- Seri üretime geçilip tüketiciye sunulması hedefleniyor,
- Bir lazer göz ameliyatı kadar kolay, ancak dakikalar içinde uygulanıyor,
- Cihaz takılırken anestezi ile uyutulmaya gerek duyulmuyor,
- Enfeksiyon riski yok,
- Büyük kasklar, uzun kablolar ve dev sensörler bulunmuyor,
- Cihaz, internete bağlanabilen her türlü elektronik aletin beyin sinyalleri, şu demek oluyor ki düşünceler ile test edilmesini sağlıyor.
Ancak Neuralink’in önünde büyük bir mani var: Klinik testler. İnsan vücuduna yapılması planlanan bu elektronik müdahalenin herhangi bir tehlikeye yol açmadığını kanıtlamaları gerekiyor. Bu nedenle firma, 2020’nin son aylarına girdiğimiz şu günlerde klinik testlere başladı. Bu araştırmalar esnasında kullananların karşılaşabilecekleri klinik semptomlar takip edilecek ve aygıt nihai formuna kavuşacak.
Bugüne kadar meydana getirilen ilmi emek harcamalar, ancak birer laboratuvar ürününden şu demek oluyor ki deneysellikten ibaretti. Elon Musk’ın Neuralink firması ise dev sensörlerden ve tonlarca kablodan arındırılmış daha kolay bir aygıt geliştirdi. Ayrıca daha önceki beyin-bilgisayar arayüzlerinde kullanılan kablolar kalındı ve beyne yerleştirmek zordu. Neuralink’in yeni nesil aleti ise saç telinden daha ince kablolar kullanıyor.
Herhangi bir anestezi uygulanmadan beyne bağlanabilen Neuralink aleti, aslına bakarsak günümüzdeki lazer göz ameliyatları kadar kolay bir biçimde yaygınlaşacak. Saç telinden ince kablolar beyne implant edildikten sonrasında, kafa derisi üstündeki minik cihaza bağlanıyor.
Kablolar vasıtasıyla bu minik cihaza iletilen beyin sinyalleri, öteki bütün elektronik cihazların anlayabileceği elektronik sinyallere dönüştürülüyor. Böylece düşünceyle meydana gelen beyin sinyalleri, elektronik cihazlar için de anlamlı forma kavuşuyor. Geriye kalan tek şey ise bilgisayarların bu komutlara gore muamele gerçekleştirmesi.
Neuralink aleti, aşağıdaki ameliyat robotu ile beyne bağlanıyor:
Elon Musk’ın açıklamalarına gore Neuralink ameliyat robotu, kafa derisinin minik bir bölümünü kaldırıyor, cihazın elektrotlarını beyne implant ediyor, aleti kafatasına kaynatıyor ve kafa derisini yeniden yerine dikiyor. Üstelik bütün bu operasyonlar, herhangi bir anestezi uygulanmadan, dakikalar içinde uygulanıyor.
Cihaz canlı yayında bir domuz üstünde kontrol edildi:
Neuralink’in canlı yayınındaki deneklerinden birisi Gertrude adındaki bir domuzdu. Geçtiğimiz sene fareler üstünde meydana getirilen testlerin peşinden cihazın nihai sürümü, domuzlar üstünde kontrol edildi. Canlı yayında cihazın bağlandığı bir domuzun beyin sinyalleri ekranlara aktarıldı ve takip edildi. Elon Musk, cihazın çıkarıldığı domuzların herhangi bir alışkanlık değişikliği göstermediğini kaydetti.
Projenin ilk hedefi engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak olacak:
Neuralink cihazları, herhangi bir nedenle fizyolojik engele haiz olan insanoğlu için üretilecek. Bu sayede aleti kullanan bireyler, bilgisayara bağlanan herhangi bir parlak zeka protezi, kablosuz olarak düşünceriyle test edebilecekler. Bir parlak zeka telefon veya bilgisayar kontrolünden öteye geçecek olan bu yaklaşım ile engelli bireylerin daha rahat bir yaşama kavuşmalarını sağlanabilir.
Neuralink’in korkutucu derecede kaygı yaratan yönleri de var:
Beynin direkt bilgisayarlara bağlanması, düşüncelerin okunabilmesi anlamına geliyor. Nasıl şu an parlak zeka telefonlarımızdaki toplumsal medya uygulamaları alışkanlıklarımızı takip ediyorsa, bu cihazla davranışa dönüşmeyen düşünceleri takip etmek olası görünüyor.
Bir öteki kaygı deposu ise beyin ve bilgisayar arasındaki bağlantının ters yönde de yapılabilme ihtimali. Yani bilgisayardaki elektronik sinyallerin beyin sinyallerine dönüştürülmesi ve suni zekaların devreye girmesi… Böyle bir ihtimaller dizisi henüz felsefi ve hukuki tartışmaları bile tamamlanmayan bir geleceğin kapılarını aralıyor.
Neuralink’in parlak zeka protezler, parlak zeka telefonlar ve bilgisayar haricinde sanal ve artırılmış gerçeklik cihazlarına da bağlanabilir. Böyle bir durumda da insanların ancak gözlüklerle değil, beyinleriyle de dijital dünyalarda yer alması olası olacak. Bu aşamadan sonrasında da sizlere daha ilkin bahsettiğimiz simülasyon teorisinin kapılarını aralamış oluyoruz.
Neuralink’in beyin-bilgisayar arayüz aleti ne vakit piyasaya sürülecek?
Şu an için bu mevzuda net bir tarih vermek zor. Zira klinik testlerin tamamlanması, beklenmedik bir takvim gerektirebilir. Bu nedenle Elon Musk ve kadrosu davranışlarında ölçülü yaklaşarak sadace tarih öngörüsü paylaştılar.